THALES (İ.Ö. 640-548)
Milas’lı
Thales, Mısır matematik okulunun ilk öğrencisidir. Büyük bir matematik bilgini
ve filozofudur. İsa’dan önce yaşayan yedi büyük bilginden en eskisi ve en
ünlülerinden biridir. Hayatı hakkında kesin ve derin bilgiler yoktur.
Bir daire
içine üçgen çizilmesi problemini çözümlemiştir. Ters açıların eşitliğini
doğruladığı söylenir. Üçgenlerin özellikleri ve Thales bağıntıları, Mısır’daki
piramitlerin yüksekliğinin bulunmasında kullanılmıştır.
Eski Yunan
matematiği, öğretim yöntemlerine pek bağlı değildi. Belli okulları da yoktu.
Thales, Pisagor ve Öklit, bu öğretim yöntemini ve kurallarını Yunan
matematiğine getirmişlerdir.
PYHORAS (PİSAGOR) (İ.Ö. 596-500)
Samos’lu
Pisagor’un, İsa’dan önce 596 yıllarında doğduğu tahmin ediliyor. Doğumu gibi
ölüm tarihi de kesin değildir. Hayatı hakkında çok az bilgiler vardır. Bu
bilgilerin birçoğu da kulaktan kulağa söylentiler biçiminde gelmiştir. Yunan
filozofu ve matematikçisidir. Ülkesinde hüküm süren politik baskılardan
kaçarak, İtalya’nın güneyindeki Kroton şehrine gelmiş ve ünlü okulunu burada
açarak şöhrete kavuşmuştur.
Söylentilere
göre, Pisagor’un matematik, fizik, astronomi, felsefe ve müzikte getirmek
istediği yenilik, buluşlar ve ışıkları hazmedemeyen bir takım siyaset ve din
yobazları halkı Pisagor’a karşı ayaklandırarak okulunu ateşe vermişler, Pisagor
ve öğrencileri bu okulun içinde alevler arasında İ.Ö.500 yıllarında
ölmüşlerdir. Pisagor’un ve öğrencilerinin yaptıklarının birçoğu bu alevler
arasında yok olup gitmiştir.
Geometride,
aksiyomlar ve postülatlar her şeyden önce gelmelidir. Sonuçlar bu aksiyom ve
postülatlardan yararlanılarak elde edilmelidir düşüncesini ilk bulan ve ilk
uygulayan matematikçi Pisagor’dur. Matematiğe aksiyomatik düşünceyi ve ispat
fikrini getiren yine Pisagor’dur. Çarpma cetvelinin bulunuşu ve geometriye
uygulanması, yine Pisagor tarafından yapılmıştır. Yaşayış ve inanışı, ilimle
açıklama ve yorumlamayı o getirmiştir. Gerçel eksenin sayı sisteminde
kullanılmasını düşünmüştür.
Pisagor’un
adını 2.600 yıldır andıran, onu ünlü yapan ve insanlığın varolduğu sürece de
sonsuza kadar da andıracak meşhur teoremi şudur: Bir dik üçgende, dik kenarlar
üzerine kurulan karelerin alanlarının toplamı, hipotenüs üzerine kurulan
karenin alanına eşittir. Pisagor teoremi, rasyonel sayılarla ölçülemeyen
uzunluğun da varolduğunu gösterir.
“Evrenin
hakimi sayıdır. Sayılar evreni yönetiyor.” Sözleri de Pisagor’a aittir.
Pisagor’un
mistik tarafları çoktur. Evren hakkında bugünkü gerçeklere uymayan düşünceler
de ileri sürmüştür. Bunları bir tarafa bırakırsak, yine yaşadığı çağa göre
matematikçi yönü çok ağır basar. Pisagor, Mısır’da ve Babil’de çok gezdi.
Rahiplerden ilim öğrendi. Yaşadığı çağ ve aldığı rahip eğitimini göz önüne
alınırsa, bunda yadırganacak pek bir şey yoktur. Matematiğe ispat fikrini
getiren Pisagor için, sosyal ve şahsi yaşantısı bu kadar eleştiriye değmez.
Pisagor’dan
önce, geometride, şekillerin aralarındaki bağlılıklar gösterilmeksizin elde
edilenler, görenek ve tecrübeye dayanan bir takım kurallardı. Bu nedenle, daha
önce gelen bir yetkili ne demişse o sürüp gidiyordu. Pisagor’un matematiğe
ispat fikrini sokması bu yüzden çok önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder